
Mutluluğun Anahtarı Sensin
Bilenler bilir, hayatta ki düsturlarımdan bir tanesi, her hıyarım var diyene bir avuç tuzla koşmamaktır. Her söylenene, her okuduğuma ve hatta gördüğüme inanmam. Önce bir araştırır, ondan sonra kafam yatmışsa tamam, derim.
İşte bu kuşkuculuğumdan ötürü, kişisel gelişim vb. öğretilere hep mesafeli olmuşumdur, hatta bir çoğunu inceledikçe; bildiğin para tuzağı olduğu gün gibi aşikar gelmiştir bana. Ne öyle el ele ver, gözlerini kapa, mutlu mutlu gülümse, tanımadığın insanlarla 40 yıllık ahbap misali sarıl koklaş !!!! (İsmi şimdi hatırımda değil ama zamanında bayağı bir fırtına koparan bir saadet zinciri vardı, onun tanıtımına gitmiştim de oradan aklıma geldi.)
Taa ki tamamen bir tesadüf eseri Louise Hay ve öğretisiyle karşılaşıncaya kadar. Ne ilginçtir ki, bu öğretinin Türkiye’deki sayılı lider ve koçlarından bir tanesinin benim çok eski dostum çıkması bana, Louise Hay’den bahsetmemin zamanın geldiğini gösterdi.
Louise Hay öğretisinin lider ve koçlarından Neslihan Akyürek tanıdığım en güçlü kadınlardan bir tanesi… Ankara doğumlu, TED Ankara Koleji ardından Bilkent Üniversitesi ve Londra’da aldığı eğitimi ve kültürü ile örnek bir Türk Kadını…
Mesleği tamamen farklı olmasına rağmen, kendisinin de içinde olduğu bir araba kazasında annesinin vefat etmesi nedeni ile, içinden çıkılmaz sorunlarına çözüm bulabilmek amacıyla başladığı arayış önce, annesiyle beraber öğrenmeye başladığı İslam’la bir keşif yolculuğuna dönüşmüş. Akabinde doğu felsefelerine merak salan Neslihan, kısa sürede Reiki Master’ı olmuş. “Heal Your Life” (Hayatını İyileştir) seminerleri ise bambaşka ufuklar açmış. Gelin bundan sonrasına beraber devam edelim.
E.C : Sevgili Neslihan, önce bize Louise Hay’den bahseder misin? Ne zaman ve nasıl başladın? Seni çeken ne oldu?
N.A : Louise Hay’in hayatı bir roman gibidir. 18 aylıkken evlatlık verilen, 5 yaşında tecavüze uğramış, sayısız mutsuz ilişki yaşamış, kendi bebeğini evlatlık vermek zorunda kalmış (ki hala bulamadı), ölümcül seviyede rahim kanserine yakalanmış, kısacası hayatın neredeyse tüm tekmelerini yemiş bir kadın Louise Hay. Birçoğumuzunbir tanesiyle bile başa çıkamayacağı problemlerini, kendi üzerinde yaptığı bir takım çalışmalarla çözüyor ve bu çalışmaları insanlarla paylaşmak üzere, Heal Your Body (Tüm Hastalıkların Zihinsel Nedenleri /Akaşa yayınları) isimli ilk kitabını çıkartıyor. Bu kitapta hastalıkların metafiziksel nedenlerini inceleyen Hay, daha sonra bu kitabı daha kapsamlı hale getirerek dünyada You Can Heal Your Body (Düşünce gücüyle tedavi / Altın Kitaplar) isimli dünyada neredeyse tüm dillere çevrilmiş ve 50 milyondan fazla satmış kitabını çıkartıyor.
Öteden beri 6.hissim kuvvetliydi. 22 yaşında annemi kaybettiğim trafik kazasında geçirdiğim beyin travması, neticesindeki uzun süreli tedavi sonrası bir şekilde gördüğüm rüyalar gerçek olmaya başladı ve bu durum beni korkutmak yerine, nedenlerini araştırma yoluna itti. Aynı zamanda yüreğimdeki acıyı nasıl hafifletebilirim sorusuyla, reiki, ardından Kyron ve çeşitli seminerler vasıtasıyla bu içsel yolculuğum başladı. Bu keşif yolculuğunda Louise Hay ve Heal Your Body kitabıyla, konuşamadığım, kendimi ifade edemediğim, söylemek yerine susup yutmak gibi kalıplarımın beni ileri derecede tiroid yaptığı kafama dank etti.
İki günlük bir workshop neticesinde, Louise Hay ve öğretisinin bana hem fiziksel hem de ruhsal olarak yaptığı katkıyı görünce, ilgim daha da çoğalarak önce lider ardından koç oldum.
E.C: Bize biraz çalışma atölyeleri (workshop) hakkında bilgi verir misin?
N.A: Louise Hay Türkiye’de Aylin Algun öncülüğünde faaliyet göstermekte. Türkiye’nin çeşitli şehirlerinde İstanbul, Ankara, İzmir, Adana ve Bodrum’da yapılıyor. İki tam günlük seminerler sonunda, katılımcılara sertifika veriliyor. Ardından arzu eden katılımcılar, yılda iki defa açılan genelde İstanbul dışı iki tam günlük kurslardan birine katılıp eğitici eğitmen sertifikası alıyor ve çeşitli seminerler sonrası arzu edenler koçluk seviyesine çıkıyor. Koçlar, birebir danışmanlık yapabilecek şekilde formasyon alıyor. Türkiye’de halen 60’ın üzerinde lider, 15 tane koç var. Ben İstanbul merkezimizde koçluk yapıyorum. Burada altını çizmek istediğim bir husus var. Koçlar, danışmanlık verirken, psikologlar ile birlikte çalışıyor ve eğer danışanın bu çalışmayı yapmadan veya yaptıktan sonra, bir psikolog tarafından desteğe ihtiyacı varsa, koç beraber çalıştıkları psikoloğa yönlendiriyor. Bu şekilde tıp ile elele giden bir çalışma yapıyoruz.
E.C: Bu felsefe nedir? O kadar mucize vaadeden kitap, seminer vs var ki? Neden Louise Hay?
Öncelikle şunu belirteyim: Bunların hiç biri mucize değil, farkındalık. Yani insanın olaylara, çevresine, insanlara ve kendisine yeni bir çift gözlükle bakıp bir nevi empati kurarak farkındalığını güçlendirmesi ve dolayısıyla hayatıının kontrolünü ele alması.
Samimi olarak şunu söyleyeyim, Louise Hay çalışmaları sonunda, anladım ki, ben hep başkaları için yaşamışım, aman o kırılmasın, aman o mutlu olsun vs. vs. diyerek kendi hayatımı değil, başkalarının bana biçtiğini SANDIĞIM (bazen de kendi kendime biçtiğim) hayatı yaşamışım. İşte bu çalışma ile, meliyim – malıyım (yapmalıyım, etmeliyim) şeklindeki düşünce kalıbımı, bilirim (yapabilirim, üzülebilirim, sevinebilirim vs) şekilinde değiştirmeyi öğrendim. Bu aynı zamanda iç huzurunu yani barışı getirdi. Kendimi sevmeyi, kendimi olduğum gibi kabul etmeyi öğrendim. Şu anda okuyuculara hikaye gibi geldiğini biliyorum ama tıpkı Louise Hay’in kendi üzerinde yaptığı çalışmalar gibi, ben de kendimde bu çalışmayı yaptım ve hayatım bambaşka bir hal aldı.
E.C: L.H çalışmaları sonrası senin kendinde fark ettiğin değişimler oldu mu?
N.A: Önce kendimi, başkalarının gözünden ne kadar yargıladığımı fark ettim. Hayatımı kendime ne kadar zehir ettiğimi idrak ettim. Olayları hemen olduğu gibi kabul etmek yerine, nasıl ve niye sorusunu sorarak analiz etmeyi ve cevaplarımın doğrultusunda insanlara zihnimle değil, kalbimle bakmayı öğrendim. İşte bu noktada önce kendimle daha sonra da dünyayla barıştım.
E E.C: Bu seminere katılanlar ne öğreniyor?
N.A: Öfkeyle yüzleşmek, bu kendisiyle, ailesiyle, herşeyle yani kendi dünyasıyla olan öfkesini tanımak, isimlendirmek. Bunları empati kurmak vasıtasıyla affettmek ve sonrasında kabule geçerek barışmak. Zaten barış sevginin tek anahtarı değil mi? Sevmek adına en büyük öğreti önce kendini sevmek gerisi zaten akıyor.
E.C: Kimler katılabilir, yani daha önceden bu tip kişisel gelişim çalışmalarına katılmış olmak daha mı iyi yoksa kafa karıştırır mı?
Bu çalışmaya herkes katılabilir. Bu farkındalık yolculuğunun hiç bir ön eğitimi vb. gerekliliği yok. Heal Your Life yumuşak bir öğretidir. Hepimiz hayatımızda farkında olmadan bir takım kalıpların esiriyiz. Louise Hay, işte bu kalıplar kırılırken kişiye, hayatın seçenekler sunduğunu ve sadece kendinin bu seçimi yapmakta özgür olduğunu gösteriyor. Kimsenin hayatı mükemmel değildir, olması da mümkün değil ama bu çalışmayla insan iç dünyası ile barışmayı ve ardından huzuru buluyor.
E.C: Eğitim öncesi, Louise Hay’in kitaplarını okumak faydalı mı?
Okunmasını ben bir lider ve koç olarak tercih ederim. Zira katılımcının, eğitimde kullanılan bazı terimlere yabancı olmaması, hikayeyi bilmesi, bu çalışmalarda daha yapıcı etkileşim sağlıyor. Haa okumayan gelmesin mi? Hiç bilmemesi de kişiye bambaşka bir kapı açtığından zaten eğitim sonrası bu kitapları alıyorlar. Zaten ben sertifika programı için de kitapları tanıtıp, okumaları için tavsiyeler veriyorum.
E.C : Bu seminerlere bir defa katılmak yeterli mi? yoksa farklı alanlarda seminerler var mı? Mesela sırf aşk, iş, sağlık odaklı?
Heal Your Life workshop, iki günlük genel bir çalışmadır. Bence bu tip çalışmalar yılda en az bir defa tekrar edilmelidir. Gelişmeyi görmek için de bir önceki çalışmanın notlarıyla gelinmesini tavsiye ediyorum. Bunun dışında 10 haftalık çalışmalarımız da var. Bu çalışmalar aşk, iş, bereket bolluk gibi alt başlıklarda gruplandırılmıştır. Bu tip seminerler yapıyoruz. Tarih ve mekan için sosyal medya üzerinden duyurular yapıyoruz.
E.C: Louise Hay workshoplarına katılırken, nasıl gelmeli, neler getirmeli, hatta neler bilmeliyiz?
N.A: Çok rahat kıyafetler, rahat ayakkabılar, kalem, kağıt, blok not yeter. Bunların dışında yer minderleri, battaniyeler, yastık ve duygusal anlar için mendil, sağlıklı atıştırmalık ve içecekleri biz temin ediyoruz.
E.C Bir sonraki iki günlük workshop ne zaman nerede?
N.A: Çok ilginç sevgili Cadı, 07-08 Ekim’de İstanbul Ulus’ta merkezimizde gerçekleşecek olan bu çalışmanın özel bir manası var. Amerika’da You can Heal Your Life Festivali yapılıyor zira 8 Ekim aynı zaman da Louise Hay’in 90. Doğumgünü… Çok enteresan bir seminer olacağını garanti ederim.
Louise Hay öğretileri hakkında tüm bilgileri facebook grup sayfasından alabilirsiniz.
Evet sevgili Elegans Cadısı takipçileri, bloğumda yazdıklarımdan da anlayacağınız üzere, kafa olarak bilimi ve ışığını takip eden, kuşkucu bir tip olmama rağmen, 45 yıllık hayatımda bana tek mantıklı gelen Louise Hay öğretisinin ben de sıkı bir takipçisiyim. Önce kitabını okuyarak başladığım bu yolculuk, daha sonra seminerine katılarak devam etti. Eskilerin iki lafını çok severim. “Bir şeyi 40 defa söylersen olur” ve “ağzını hayra aç”. Şaman Türklerinden gelme bu iki öğreti içimizdeki yani zihnimizdeki esasında kalbimizdeki gücü nasıl kullanacağımızı bize öğretliyor. Louise Hay ise, bize bu gücü nasıl etkili şekilde hayatımıza tatbik edeceğimizi gösteriyor. Tabii burada önemli bir nokta var; “gittim iki seminer aldım, hoooop hayatımda her şey değişsin” diye bir şey yok. Bu seminerler sonrası, verilen çalışmaları düzenli ve disiplinli yapmak ve inancı kaybetmeden bu içsel yolculuğa devam etmek gerekiyor.
Ülkemizde toplumsal cinnetin bir an önce sona ermesi için, tek çıkar yolun para değil, insanların içsel mutluluğu olduğu gün gibi aşikarken, hayatı kendimize zehir etmek yerine neden bir şölen haline getirmeyelim ki?
Daha güzel, daha mutlu günlerde görüşebilmek ümidiyle…
Sevgiyle kalın.