
Bodrum mekanları derken, size öyle süslü püslü bir şekilde moda olmuş yerlerden bahsetmeyeceğim. O ünlü mekanları hepimiz zaten magazin haberleri sağolsun içimizde hissederek yaşıyoruz. Seyahat yazılarımı takip edenler bilir, genelde otantik, lokal halkın gittiği, öyle 2 şarkıcı, 3 mankenin gidip de ünlü ettiği yerleri değil, tam tersine, keyif yapılacak ve anı defterimizde güzel bir hatıra olacak mekanları seviyorum.
Bodrum malum, her sene o meşhur lahmacun + ayran + tekne fiyat triosuyla manşet olur. Şahsi fikrim, eğer o mekana gidiyorsan, zaten Bodrum fiyatları konusunda fikrin vardır. E menü denen bir şey de var, o zaman ısmarlamadan önce bir zahmet, menüye bak sonra da şikayet etme. Açıkçası bu şikayet edenleri de hiç samimi bulmuyorum. Bana daha çok, “bu kadar para verdim bir lahmacuna ben çok zenginim” demek istiyorlar gibi geliyor. Kimse kimsenin boğazından zorla o lahmacunu tıkmıyor kardeşim. Bu sene de bu “çok” pahalı furyasından Çeşme de nasibini aldı. Adamın biri istakozlu hamburger yapmış, fiyatı bilmem kaç paraymış, günlerce televizyonlarda haber oldu. Mekanın bedava reklamı oldu ama bu tip haberlerin, esasında turizmin en büyük baltalarından biri olduğunu kimse düşünmüyor. Birincisi, 5* otelin lahmacunundan feyz alan, 2 yıl önce büfe kılıklı olup, bu sene 3 kat boya, 4 cam tuğla attıran bazı mekanlar, fiyatlarını şartlara göre güncelliyorlar!!!!! Ondan sonra, neden kimse gelmiyor???? Niye acaba? Öteki olumsuzluk, gereksiz yere yaratılan *tüm mekanlar kazıkçıdır* algısı. İlk bakışta medya için güzel malzeme olan bu durum, maalesef bir çok müesseseyi zan altında bırakıyor. Eh Türkiye’nin turist profili belli. O Avrupalı, Amerikalı ve Rus turistin yerinde yeller esiyor, sokaklar yeldir yeldir çarşaflı arap dolu. Kaldı mı tüm mekanlar Türk turistin eline? Türkler de Bodrum çok pahalı Yunan adalarına gidelim deyince, bir zamanların yıldızı Bodrum bayram seyran hariç nal topluyor.
Tüm bu olumsuzlukların içinde, inatla çizgisinden ayrılmayan, müşteriye yolunacak kaz gözüyle bakmayan işletmeler yok mu? Tabii ki var. İşte benim şahsen gidip deneyimlediklerim arasından beğendim Bodrum mekanları
Bodrum Mekanları 1- Restaurantlar
Yalıkavak
Bu listede tüm Bodrum mekanları yok haliyle. Ben kendi deneyimlediğim yerleri kaleme aldığımdan buyurun Elegans Cadısı’nın seçimlerine…
Eski Yer Restaurant Yalıkavak
Yalıkavak sahilinde Marina’nın biraz ilerisinde yer alan mekan, inatla o eski Yalıkavak Balıkçıları ruhunu devam ettiriyor. İyi de yapıyor. Hala anlamış değilim, yılın 11 ayını büyük şehrin o gri binalarında geçirenler, neden yazın da aynı konsepte mekan ararlar ki? Geldin Bodrum’a otur şöyle gün batımına karşı rakını iç, balığını ye, dostlarınla iki lafın belini kır. Ne yapacaksın elalemin bilmen kaç milyon dolarlık teknelerinin kıçını seyredip?
Kalabalık bir arkadaş grubuyla gittiğimiz Eski Yer’i bana öneren ve yorumlarına güvendiğim @mcant isimli blogger arkadaşıma teşekkür ederim.
Klasik mezelerin yanı sıra (fava, patlıcan vs) benim en hoşuma giden, sweet & sour soslu kadayıfa sarılı karides, kızarmış peynir topları, kalamar dolması ve beğendili karidesti.
Çok sayıda taze balık çeşidinden Bodrum için tavsiyem fener kavurma veya dülger. Tatlı olarak, klasik türk tatlılarını tattığımız mekanda tercihimiz 2012 rekoltesi meşe fıçıda çift fermante edilmiş Kayra Vintage Chardonnay oldu.
Çok sayıda meze aldığımız, balık yiyip, 4 şişe büyük rakı ve 2 şişe şarap içtiğimiz bu akşam verdiğimiz rakam kişibaşı 150 tl olup, aynı yemeği 3 gece sonra komşu mekan Memedof’ta kişibaşı 250 tl’ye yediğimizin altını çizmek istiyorum. Servisin mükemmelliği, mekanın temizliği, yemeklerinin lezzeti ile Eski Yer’i sizlere gönül rahatlığı ile tavsiye ederim. Gitmeden önce rezervasyon yaptırmanız gerekiyor.
Eski yer
Çökertme Cad, Gerişaltı Mevkii, No:44, Yalikavak
Tel: 0252 313 6053
Latife Hanım Meyhanesi
Bodrum’da bir başka keşfim, ismini uzun zamandır duyduğum ama bir türlü ayağımın düşmediği Latife Hanım Meyhanesi oldu. Selçuk ve Gökçe isimli gencecik dünya tatlısı bir çiftin sahibi olduğu mekan, Yalıkavak’ta sahilde ama Marina’nın sırasında değil, o eski bildiğimiz minik limanda.
Mekan 3 katlı, içeri girdiğim zaman ilk dikkatimi çeken, duvarda başta Zübeyde Hanım’ın resmi olmak üzere, Türkiye’de hakkıyla isim yapmış tüm kadınların fotoğrafları oldu.
Fonda hafif hafif Tanju Okan çalarken, biz de masamıza yerleştik. Bir an kendimi, Bodrum’da değil de minik bir yunan köyünde yemek yer hissettim her şey o kadar sade ama bir o kadar özenilmiş ki…… Yıllar yılı bir şeyi farkettim, eğer müessesinin sahibi işini seviyorsa, mekan da bir o kadar güzel ve özel oluyor. Latife Hanım da işte böyle bir mekan. Neler mi yedik? Neler yemedik ki?….. Ciğer ızgaradan, kalamar dolmasına, ahtapot ızgaradan, zeytinyağlılara fotoğrafta görülen aşağı yukarı tüm mezeler
Hepsi birbirinden leziz mezelerden sonra, iddia ediyorum şimdiye kadar Bodrum’da yediğim en iyi balığı yedim. Balık bu sonuçta denizden çıkıyor, tabii ki pişirimi çok önemli ama Allahaşkına, bir sos koyun yanına, ne bileyim en azından değişik bir garnitür. yok her yerde aynı ama Latife Hanım’da levreğin yanında öyle bir sos geldi ki o balık birden bire hayat buldu damağımda..
Şarap olarak, Selçuk Bey’in tavsiyesiyle 2016 rekoltesin Antalya bölgesinden Likya Myra aldım. Öyle büyük bir küve değil ama tüm yediklerimle mükemmel uyumluydu.
Hesap olarak kişibaşı ortalama 150 tl ödedik (ki aynı yemekleri o ünlü mekanlardan birinde yeseydik bu sefer de sanırım kişibaşı ortalama 300 tl’den aşağı ödemezdik.)
Bu arada restaurant kışları da açık ve şahane bir şöminesi var. Eğer siz de benim gibi, temiz bir mekanda, güleryüzlü servisle leziz yemekler yemek istiyorsanız, o zaman Latife Hanım’ı mutlak ziyaret edin. Memnun kalacaksınız.
Latife Hanım Meyhanesi
İskele Cad, No:19, Yalikavak
Tel: 0.252 385 2733
Sırada 2 balıkçı daha var ama bu sefer Türkbükünde
Türkbükü
Garo’s
İlk açıldığı yıllarda tipik bir yunan tavernası olan mekan, fazla popülerliği taşıyamamış kanımca. Yemekler güzel ama servis felaket. Yunan mutfağından en sevdiğim kıtır krutonlu feta peynirli kırmızı soğanlı salata favorim, hakkını yemeyeyim Garo’s mükemmel yapıyor. Topik tabii ki muhteşem. Dülger kavurma ise gayet lezizdi. Esasında yemekleri hala güzel ama acilen şu kalifiye garson problemine bir çare bulmaları lazım. Az laubali, çok iş yapan eleman gerekiyor.
Fiyatlar ortalama Türkbükü kıvamında. Eğer şöyle pek bir popüler mekana gideyim derseniz, açıkçası Yalıkavak Marina’da düğün salonu misali dizi dizi masaların sıralandığı Yeşilköy Kepabçılarını andırır balıkçılardan ziyade Garo’su tercih etmek akılcı olacaktır. 3 gün önceden rezervasyon yaparsanız iyi masa bulmanız olası özellikle deniz kenarı isteyin, iç kısım çok sıcak oluyor.
Garo’s
Göltürkbükü Mahallesi, 83. Sk., 48483
Tel: 0252 377 61 71
Çetimek
Dedim ya, otantik kimi zaman da salaş mekanları severim diye. işte ikinci Türkbükü tavsiyem Çetimek.
Garo’su 100 metre geçin, deniz kenarına sıralanmış bir kaç tahta masa, sağ tarafta da kocaman ağaçların olduğu bir avlunun içindeki Çetimek, benim için hoş bir sürpriz oldu. Gölköy’ün yerlisi bir arkadaşımın tavsiyesiyle gittiğimiz mekan, sanki 90’lardan kalma. Öyle bangır bangır müzik yok, gelenler de keyif yapmaya gelmiş, boy göstermeye değil. Mezeler klasik ege mezeleri. Bir çoğunu tattık. Üst üste devamlı rakı balık yapan bir grup olarak her ne kadar içimizden ege mezeleri çıkmış olsa da, bir çoğunu beğendik özellikle favası çok iyiydi. Balık olarak tercihimiz dülger kavurma oldu.
Bu tip işletmelerden beklemediğim şekilde şarap olması gerektiği ısıda servis edildi. Tekrar gider miyim? Evet çünkü Türkbükü evime çok yakın ve Çetimek de insanın başı müzikten davul olmadan ve kasmadan keyif yapılacak mekanlardan. Umarım Türkbükü şımarıklığına yenik düşmez ve otantik havalarını korurlar.
Çetimek
Göltürkbükü Mahallesi, Liman Cd. No:57
Tel: 0252 377 63 53
Bodrum Mekanları Arasıdan Restaurant Önerilerim
Türkbükünde şu anda en popüler mekan Miam. Yer bulmanın hayli meşakkatli olduğu mekanın deniz kenarında geniş bir kısmı olmakla beraber, esas aktivite, ağaçların arasındaki barda. Özellikle gecenin ilerleyen saatlerinde hınca hınç dolu oluyor. Burada minik bir tavsiye. Siz siz olun, bu tip yerlerde öyle kadeh şarap falan almayın şişe açtırın. Kokteyllerden bahsetmeyeyim, eline 2 tane shaker alan yurdum insanı, shaker’ı havalı havalı sallayınca kokteyl yaptığını sanıyor, sonuç midede kesif bir yanık. (Bu arada bu kokteyller beni biraz ürkütür malum ülkemiz kaçak alkol cenneti, içinde biraz da meyve suyu bastılar mı artık ne içiyorsak, komaya girmek an meselesi!!!!)
İstanbul’daki bir çok işletme Bodrum şubesini açmış. Bunlardan bir tanesi, Hardal. Klasik kafe menüsüyle, balık & rakı ikilisinden sıkılanlar için iyi bir alternatif. Servisi gayet başarılı.
Yılların Ship A Hoy’u bildiğiniz gibi artık yok. Geçtiğimiz senelerde uyguladığı fahiş fiyat politikasıyla uzun süre gündem olan mekan da kapandı gitti. Bir diğer elveda dediğimiz mekansa yılların Fidele’i. Şahane müzikleriyle uzun yıllar Türkbükü’nün en güzel restaurantlarından olan Fidele’in yerinde Galene açılmış. Dekorasyon aynı ama bir şekilde ruhunu yakalayamamış. Gün batarken akşam üstü içkisi almak için gidilir.
Arnavutköy Balıkçısı da, illa ki İstanbul mekanı isterim diyenler için kaliteli bir alternatif. Her zamanki gibi düzgün servis, lezzetli yemekler
Gündoğan
Reana
Temizlik hastası Remziye Ana’nın yeri Reana, Gündoğan’ta en popüler Bodrum Mekanları arasında tartışmasız ilk sırada.
Mezeleri çok çeşitli. Servis, Bodrum şartlarına göre gayet başarılı.
Girişte gayet büyük bir kısmı olan Reana’nın bir de üst katı var ki manzarası muhteşem. Buraya kadar iyi de, üst katın zemini tahta. Dolayısıyla her yürüyenle birlikte zangır zangır titremek söz konusu. Bir de inatla o kocaman pusetleriyle yukarı kata çıkan ve minik şehzadelerini şahsi çiftlikleriymişçesine salan anne babalar sayesinde varın siz düşünün gümbürtüyü. O yüzden tavsiyem, buraya kalabalık bir grup gidin, böylece sohbet, yemek vs derken uçuşan bebelere bakacak zamanınız olmaz.
Boğaziçi Köyü
Araba kullanmak benim için bir eziyet değil keyif. Hal böyle olunca, 40 km yol gitmek benim için çocuk oyuncağı. Bodrum Havaalanına yakın, Boğaziçi köyü, Türkler tarafından keşfedilmeden Hollandalılar ve İngilizler tarafından kuşatılmış bir yer. Burada sahilde 3 tane restaurant var. en eskisi Albatros. Tam salaş balıkçı. Öyle çok sayıda meze falan beklemeyin, şarap da sıcak ama bir manzara var ki görmeden bu dünyadan gidilmez. Bangır bangır müzik yok onun yerine şıp şıp dalgaların sesi. Albatros’ta öyle meze falan beklemeyin dedim ama bir patlıcan güveç yapıyorlar sırf bu patlıcan için değil 40 km, 100 km yaparım yemin ederim.
Esasında ne kadar basit bir yemeği hem sunumu hem de lezzetiyle o kadar güzel yapıyor ki, kapıdan giren ilk bu mezeyi sipariş veriyor. Bir diğer spesiyalitesi ise, tereyağında sarımsaklı karides. Öyle marketlerdeki çim çim değil, gayet etine dolgun karidesler, cızır cızır masaya arzı endam ediyor. Balıklar da çitflik değil deniz ürünü. (ne komik artık balık için bile kültür mü yoksa deniz mi diye sorar olduk)
Eğer şöyle mezeyi abartmadan, manzaraya karşı balık keyfi yapacağım derseniz, Boğaziçi köyündeki Albatros’a mutlak gidin.
Albatros Bayram’ın Yeri
Bogazici Koyu | Milas Merkez
Tel: 0252 52 450 27
Bodrum Mekanları 2- Keyifli Plajlar
Gelelim deniz keyfine
Galimera / Gündoğan
Tatillerimi geçirdiğim koy, Bodrum’un en güzel koyu olan Hebil olunca, açıkçası beach, plaj aramak aklıma gelmiyor ama bu sene haydi değişiklik olsun deyip, 2 tane beach’e gittim. İlki, ortasında kocaman bir ağaçla, benzerlerinden çok farklı olan Galimera.
Gündoğan‘da Baia Hotel’i az geçince konuşlanmış. Düzgün bir iskelesi, ortalama yemekleri var. Minimum harcama limiti 60 tl ki son derece makul. Sonuçta mekanın suyundan, iskelesinden, şezlongundan faydalanıyoruz. Küçük bir ipucu, güneşin erken battığı tarafta yer alan Galimera’ya giderseniz, iskelenin en son sıralarında oturun böylece uzun saatler güneşten faydalanabilirsiniz. Eğer kitap okumayı seviyorsanız, o zaman sahildeki kocaman ağaçların altında keyif yapmayı unutmayın.
Galimera
Kızılburun Cad. 26. Sok
Tel: 0252 387 70 12
Casita Biiç / Türkbükü
İkinci deneyim Türkbükün’de Casita Biiç. Gayet geniş bir alana yayılmış mekanın mutfağı başarılı. Servis nazik, denizi çok temiz.
Her şey saat 15:30’a kadar mükemmel taa ki yan işletmeler avaz avaz müzik çığırtmaya başlayıncaya kadar. Casita’nın hem solu hem sağı bu parti beachleriyle kuşatılmış o yüzden akşamüstü gürültü felaket. Bu arada mekanın restaurant olması nedeniyle, saat 17:30 gibi şezlongla toplanmaya başlıyor ki açıkçası keyfimi kaçırdı. Tam manzara ve şarap keyfi yapacakken, güm güm tahta iskelede koşuşan garsonlar pek hoş değildi. Minimum harcama limiti 110 tl. Mekan tabii ki mantısıyla ünlü. Biz 3 farklı mantı denedik, pek de beğendik.
Casita Biiç
Bağarası Mah. İnönü Cad. No:157 Göltürbükü
Tel: 0252 377 5897
Şimdiden herkese mutlu, bol keyifli bayramlar dilerim.
Sevgiyle kalın……