
Strazburg, Colmar ve Riquewihr seyahatimizde bu güzel şehirleri gördük. Aynı zamanda dünyaca ünlü Fransız Mutfağında hatrı sayılır bir yere sahip olan Alzas mutfağı lezzetlerini de neredeyse hiç birini kaçırmadan deneyimlemedik . 2 yazıda ancak toparlayabildiğim bu gastronomik keyfimizin ilk bölümüne hoşgeldiniz.
Fransa’nın her bölgesi kendine özgü spesiyaliteleriyle ünlü. Bordo’da kırmızı şarap, Lyon civarında şarküteri ve domuz ürünleri, Burgonya’da beyaz şarap, Normandiya’da tereyağı, Brötanya’da başta istridye olmak üzere tüm deniz ürünleri. Alzas, Fransa – Almanya arasında mekik dokumuş olmanın yarattığı kültür mozaiğini mutfağında da gösteriyor.
Aperitif Zamanı
Güzel bir akşam yemeği öncesi yapılması gereken minik bir ritüel var o da aperitif keyfi. Alzas, Fransanın en önemli beyaz şaraplarına ev sahipliği yapıyor. Crémant d’Alsace (hafif köpüklü bir tür şarap), Riesling, Gewürtztraminer, Muscat ve Pinot Gris‘nin memleketi. Birer kadeh Muscat şarabın yanında tattığımız, Alzas mutfağı lezzetlerinden Kouglof‘un 2 çeşidi bulunuyor. Bunlardan ilki içinde minik domuz salamlarının olduğu az şekerli versiyonu. Diğeriyse, tamamen vejetaryen, şekerli bir tür kek. Şekerle et ne alaka diyebilirsiniz ama damakta inanılmaz uyumlu.
Akşam Yemeğinde Tipik Bir Alzas Mutfağı
Seyahatimizin ilk destinasyonu Strazburg’da aperitif keyfi sonrası, ilk akşam yemeğini şehrin en eski mekanlarından Gurtlerhoft‘da aldık. Yerin altında bir ortaçağ şarap mahzeninde yer alan restaurant, Alzas mutfağı spesiyaliteleriyle ünlü.
Antremiz, incecik hamurun üstüne, bölgenin bir başka spesiyalitesi Münster peyniri, mantar ve şarküteri ürünleriyle hazırlanan Flammekueches. Dikdörtgen şeklinde servis ediliyor. İlk bakışta insana pizzanın aynısı bu dedirten yemeğin hamuru çok özel. Pizzadan çok farklı bir lezzet olduğunu garanti ederim. Türk grubumuzun damak zevkine uygun hazırlattığım mönüde mantarlı versiyonunu tattık ve yanında Riesling şarabı tercih ettik.
Ana yemek olarak yine lokal bir tat olan, Emincé de Volaille à l’Alsacienne (alzas usulü kremalı sote tavuk) aldık. Spaetzle, hamurun minik parçalara kopartılıp, suda haşlanması ardından tavada sotelenen tipik bir köy yemeği. Genelde krema soslu kümes hayvanlarının yanında garnitür olarak servis edilen bu lezzeti, Alzas mutfağı tatlarını denemek isteyenler kaçırmamalı.
Tatlı olarak aldığımız Flan Caramel bildiğimiz krem karamelin altının kızartılmamış hali. Protein ağırlıklı bir mönüyü yine yoğun proteinli bir tatlı ile sonlandırmak özellikle geç yenen akşam yemeklerinde hazım sorunu yaşayanlar için dikkat edilmesi gereken bir durum.
Flammekueches, Krema soslu tavuk ve ördek, flan karamel dedik ancak burada çok önemli bir parantez açıyorum. Alzas mutfağı denince akla ilk gelen CHOUCROUTE. Strazburg yazımda bahsettiğim, ortaçağda nehirde çamaşır yıkayan kadınların, pazartesilerini çamaşıra ayırıp yemek yapamadıklarından, 1 gün önce bilimum sebze ve eti bir güvece koyup fırına pişirmeye göndermeleriyle ortaya çıkan choucroute (şukrut).
Kulağa hoş geliyor olabilir ama bu yemeğin ana maddesi lahana. Maalesef bu sebzenin özellikle pişerken saldığı o koku ile aram evvel ezel iyi olmadı. Üstüne bir de domuz şarküterisinin ağır kokusu gelince benim için tam anlamıyla çekilmez bir yemek. Öte yandan, Strasbourg’da Choucroute’uyla ünlü bir restaurant var : Chez Yvonne. Strazburg’un merkezindeki bu restaurantta gönül rahatlığı ile hem Choucroute hem de Kaz Ciğeri tadabilirsiniz
Alzas Mutfağı ve Pastaneler
Strazburg’da ziyaret edilmesi gereken gurme mekanlardan bir tanesi şehrin en eski pastanelerinden Chez Christian. Tam merkezde yer alan bu pastanenin pastalarını mutlak tatmak gerekiyor. Özel yapım sıcak çikolata da Christian’da denenmeli özellikle portakal aromalısı.
Pastane deyince, diğer önemli adres : Naegel. Şehir merkezindeki bu pastane, 1927’den bu yana hizmet veriyor ve özellikle çikolataları çok meşhur.
Yerel Biralar
Alzas, şaraplarıyla olduğu kadar biralarıyla da ünlü. 1821’den bu yana üretilen Fisher Birasını, şehrin çeşitli noktalarındaki bira barlarında tadabilirsiniz. Bir diğer Alzas birası dünyaca ünlü Kronenburg. 1664 yılında üretilmeye başlanan bu bira, bugün hala Fransa’nın en çok tercih edilen markalarından. Ancak lokal tatların peşinde olduğum için, Perle ve Grimbergen‘i tercih ettim.
Alzas Simidi Bretzel
Alzas’ın bir başka lezzeti bizim simidimize denk gelen Bretzel. Dışında iri iri tuzların olduğu, özel mayalı bu çöreğin hikayesi çok ilginç. 1477 yılında, Bouxwiller’li bir fırıncı, kralın ekmeğini çok kötü pişirdiği için idama mahkum olur. Fırıncının karısı Kral’dan yana yakıla af diler. Kral da bunun üzerinde, “kocan, 3 yerinden güneşin gözüktüğü bir ekmek yapsın kellesini kurtarsın” der. Zavallı adam hücresinde ne yapsam nasıl yeni bir tarif uydursam diye dört dönerken, hapishanenin bahçesinde yere diz çökmüş ve ellerini göğsünde kavuşturmuş dua eden karısını görür. Karısının bu görüntüsünden esinlenir. Ekmek hamurunu ince rulo yapıp kenarlarını kıvırarak, güneşin 3 delikten girdiği ekmeği yapar. Ama talih bu ya, tam fırına verecekken, fırını temizlemek için kullanılan kabartma tozu kavanozuna kedi çarpar ve ekmeğin üstüne döker. Fırıncı artık oldu olan deyip ekmeği fırına verir. Dışı çıtır içi yumuşak bu ekmeğe Kral bayılır ve fırıncıyı affeder. Günümüzde bu simit, içinde çeşitli peynirler, şarküteri ürünleriyle de satılmakta ama en güzeli içine ince bir kat sürülmüş tereyağlı olanı. Tuzlu tuzlu çok güzel gidiyor özellikle yanında birayla.
Strazburg’un önemli restaurantlarından bir tanesi, şehrin en önemli binalarından Kammerhaus’da yer alan Restaurant Kammerzell. 3 katlı bu tarihi binada hizmet veren restaurantın müşterileri arasında, Papa 2. Jean Paul’den, Monaco Kralı Albert’e, Ronald Reagen’dan Brigitte Bardot’ya aklınıza gelebilecek tüm ünlü simalar var.
İçinde, 9 tane odası olan minik bir otel de barındıran bu restaurantta yemek yemek isterseniz size giriş ve 1. katını öneriyorum. En üst kat tadilat gördüğü için o ortaçağ atmosferini maalesef kaybetmiş.
Ünlü şef Guy-Pierre Baumann ve ekibinin hazırladığı lezzetler arasında seçimlerimiz mevsim sebzeleri ve polenta ile bearnez soslu Faux Filet de boeuf Charolais (Charolles sığırından kontrfile) ve Fricassé de Poulet Façon Coq au Riesling (tavuk yahni, yanında tereyağlı spaetzle) oldu. Mekan hem choucroute hem de bölgenin bir diğer lezzeti olan Foie Gras’ları ile de ünlü. Şarap olarak, yerel üzümlerden Pinot Noir‘dan mamul, 2013 rekoltesi Mosbach kırmızısı aldım.
Bu güzel yemek sonrası tatlı olarak, Madagaskar Vanilyalı Milföy ve siyah, sütlü, beyaz çikolatadan yapılmış Ivresse Chocolat (çukulata sarhoşluğu) aldık.
Alzas Sokak Lezzetleri
Bir bölgenin lezzetlerini tatmanın en güzel yollarından bir tanesi tabii ki ünlü restaurantlar. Öte yandan, açık pazarları da gezerek, özellikle yerel üreticinin temin ettiği yiyecekleri tatmak da gerekli. Bu seyahatimiz esnasında, Alzas lezzetlerinden ilk aklıma gelen kilosu 53 euro olan Beerawecka. El yapımı bu çörek /kekin İçinde aklınıza gelen tüm kuruyemişler var. Benim için biraz fazla baharatlı.
Bir diğer kış lezzetiyse tabii ki sıcak şarap. İçine karanfil konarak servis edilen ve genelde kırmızı şarapla yapılan bu soğuk kış günlerinin vazgeçilmez içeceği Alzas’da beyaz şarapla da yapılıyor. (ki normal zira bölge zaten beyazları ile ünlü)
Pain d’Epices yani yemişli / baharatlı ekmek olarak Türkçe’ye tercüme edeceğim bu lezzet ise, bölgenin bir başka denenmesi gereken tadı
Yeni yıl için özellikle üretilen kurabiye Bredel ise, her yerde karşınıza çıkıyor. Kıtır kıtır olan bu galeta tarzı yiyecek tabii ki şekerli (ağzımız tatlansın misali)
Bilmiyorum hala var mı ama benim çocukluğumda içi köpük dolu dışı çukulata kaplı bir tatlı vardı. İşte onun Fransız versiyonu çeşit çeşit tatlarda tezgahlarda yer bulmuş. Boule de Neige (kartopu) deniliyor.
Alzas Bölgesi, kanımca, Fransa’nın en çok kişilik değiştiren bölgesi. Tarihi boyunca Almanya – Fransa arasında gelgitler yaşayan bu bölgenin insanları, kendilerini ne tam anlamıyla Fransız sayıyorlar ne de Alman. Bu durumdan, Alzas mutfağı da nasibini almış. Yemek isimlerinin bir çoğu Almanca, görsel olarak da açıkçası Fransız mutfağının zerafeti yok. Daha ziyade, Avrupa’da köylerde yapılan ve yerel halkın damak zevkine uygun, tabiri caizse karın doyurmaya yönelik bir mutfak. Tabii ki arada, nefis lezzetler yok değil. Benim için ilk sıra Riesling şarabınındır. Bodur boylu, üzerinde salkım & üzüm desenleri olan, boynu yeşil camdan özel kadehlerde içilen Riesling.
Yolunuz Alzas Bölgesine düşerse, benim için de bir yudum Riesling içmeyi unutmayın…
Sevgilerimle,
